27 Ocak 2011 Perşembe

çıkarım

29 ne kadar yaşlıysa
19 o kadar gençtir
hah

21 Ocak 2011 Cuma

İstanbul' a az kala

beni neyin beklediği netleşmese de pek,
neleri kaybettiğim yüzüme çarpıyor tersiyle.
bu şehirde(bazen bataklık diye seslenirim ona)
aslında şikayetçi olduğum tüm keyfi bırakıyorum
o keyif ki,
bazen daha derine batmaya değer..

16 Ocak 2011 Pazar

12 Ocak 2011 Çarşamba

konnekşın

gitmem yakındı ama ona hissetiklerimi söylemek..woow, gerçekten uzak..
adını yeni öğrendim, çok sarhoş olduğum için tanıştığımız anda değil,bugün başkası ona seslenirken.öğrenmesem de olur du ya.hah.çok güzel olduğunu sanıyordu salına salına yürürken koridorda, haklıydı.onunla neler yapılırdı(ki hala yapılır:)kezban olmasaydı ya da ben onun türüyle iletişim kurmayı öğrenebilmiş olsaydım..ya da herhangi biriyle:)

11 Ocak 2011 Salı

az kala

geride bırakmak kadar kolaydır
kabuslarımı gerçeğe dönüştüren kadınların gülüşlerini silmek
kahkahalarla
kahkahalarla
gitmek

7 Ocak 2011 Cuma

rainbow

siyah ve beyazı ne zaman öğrendim, hatırlamıyorum.
birileri birinin bişeyleri yuttuğundan,
birileri bişeyleri yansıttığından bahsetmişti sanırım.
ama çok net hatırlıyorum mor,turuncu ve kırmızıyı ne zaman öğrendiğimi.
renkleri artık umursamadığımı söyledim ona geçen gün.
anlamışınızdır, yalan söyledim.
renkleri severim.
daha çok sevebiliridm,
ayırabilseydim...

31 Aralık 2010 Cuma

cingıl bels

bu arada hatırlatmasaydınız, anlamaycaktım bile bir yılın bittiğini.
nasıl olsa başlayacak isim değiştirip.
neden bu kadar önemli bir bahane anlamıyorum sarhoş olmak için.
yeşili sevmiyorum, ormanlar alınıyor.yılbaşlarını da.
kimse alınmasın.